Ergenlik dönemi, bireyin hem bedensel hem de duygusal açıdan en hızlı değişimleri yaşadığı, kimlik arayışının yoğun olduğu bir süreçtir. Bu dönemde yaşanan hormonal değişimler, sosyal çevredeki baskılar, akademik kaygılar ve aile içi çatışmalar, ergenin ruh sağlığını doğrudan etkileyebilir.
Depresyon, ergenlikte yalnızca “üzgün hissetmek” şeklinde ortaya çıkmaz. Çoğu zaman öfke patlamaları, içe kapanma, başarısızlık duygusu, değersizlik hissi, motivasyon kaybı ve geleceğe dair umutsuzluk olarak da kendini gösterebilir. Bu belirtiler görmezden gelindiğinde hem akademik hem de sosyal yaşam ciddi şekilde zarar görebilir.
Terapi sürecinde amaç, ergenin duygularını güvenli bir ortamda ifade etmesini sağlamak, sorunların kökenine inerek başa çıkma becerilerini güçlendirmek ve özgüvenini yeniden kazandırmaktır. Bu süreçte aile ile iş birliği içinde çalışmak, kalıcı ve olumlu sonuçlar için büyük önem taşır.